Kanatlılarda bağışıklık sistemi üzerine...

Endüstriyel tavukçulukta, yetiştirme döneminin çevre kontrollü kümeslerde yapılmasına bağlı olarak, hayvanlar birçok hastalığa karşı duyarlıdırlar. Bu durum modern işletmelerinin en büyük sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Biyogüvenliğin sağlaması için uygulanan sıkı hijyen protokollerine rağmen kümes koşulları zorlayıcı olabilmektedir. Kirli altlıklar, kötü hava koşulları gibi etmenler bağışıklığı baskılayıcı unsurların başında gelir.
Tavukçuluk endüstrisi, izole olan ve bağışıklığı yeteri kadar gelişmeyen hayvanları korumak için güçlü bir aşılama programı uygular. Aşılama ile kümesin belli başlı patojenlere karşı bağışıklık geliştirmesi hedeflenir. Ancak aşının uygulanması bu hedefin gerçekleşmesi için tek başına yeterli değildir.
Kanatlılarda bağışıklık; Lenfositler, T ve B hücreleri, makrofajlar, NK hücreleri , Immunglobulinler ve sitokinlerden oluşan karmaşık bir sistemdir. Bu sistem basitçe patojeni tanımlamak, tanımak ve yok etmekle görevlidir. Patojeni tanımlamak ve tanımak aşamasında aşıların önemi tartışılamaz. Ancak uygulanan aşının istenen düzeyde bir immun yanıt oluşturması için hayvanın bağışıklık sisteminin halihazırda düzgün çalışıyor olması gerekir. Yani aşı, antikor oluşturmak için gerekli genetik bilgiyi sunarken, antikoru üretecek olan da patojenle karşılaşıldığında savaşacak olan da hayvanın kendi bağışıklık sistemidir.

Beslenmenin Önemi

Endüstriyel tavukçuluğun, bağışıklık sistemi açısından bir diğer açmazı da yemdir. Hayvanlar yüksek verim elde etmek için, en fazla enerji kazandıracak ve maliyeti en düşük olacak şekilde beslenirler. Yem firmaları, farklı amaçlarla yetiştirilen tavuklar için (etlik, yumurtacı, damızlık) veya farklı dönemler için (civciv, yetişkin) karışımlara sahip ürünler sunsa da uzun dönemde tek tip beslenme ve bu beslenme tarzının zararları gözlemlenir.
Doğal ortamlarında, çeşitli tohumlar ve yapraklar gibi bitkisel, böcekler ve toprak solucanları gibi hayvansal kaynaklardan, son derece zengin beslenen tavukların endüstriyel kümeslerde tek tip beslenmeyle sorun yaşamaları kaçınılmazdır.
Kümesleri hastalık tehdidinden korumanın önemli bir aşaması beslenmedir. Gerek aşı uygulamalarından maksimum sonuç elde etmek gerekse hastalık durumunda en kısa sürede tedavi sağlamak... Amaç ne olursa olsun bağışıklık sisteminin doğru bir beslenme planı ile desteklenmesi şarttır.

Zaman içinde artan, değişen besin gereksinimlerini karşılamak için premiksler ideal bir çözüm sağlar. Gıda katkılarının suya ve/veya yeme ilave edilerek kullanılabilmesi, geniş ürün çeşitliliğinin varlığı, doz ayarının kolaylıkla yapılabilmesi, kümesin ihtiyaçlarına uygun beslenme programı oluşturmayı kolaylaştırır.

Kaynaklar
  1. Kanatlılarda Bağışıklık Sistemi ve Bağışıklık Sistemini Etkileyen Besinsel Faktörler, Şenay Sarıca, Ümit Karataş, Raziye Gözalan
  2. Tavuklarda Bağışıklık sistemi ve Tavuk Yetişitiriciliğinde İmmun Sistemi Desteklemek için Yapılan Uygulamalar, E.Eren Gültepe, İ.Sadi Çetingül, A Amir Iqbal, Cangir Uyarlar, İsmail Bayram
  3. Kanatlilarda Bağışıklık Sistemi ve Bağışıklığın Baskılanması, Veteriner Tavukçuluk Derneği , ANKARA 1998 Editör: Prof. Dr. İ. Ayhan Özkul